"Haksızlığa uğratıldığı düşüncesi, Ralph'ın aklına Lübnan'daki iç karartıcı durumu getirdi yeniden. Orada yaşanan ve sinsi sinsi şiddetini artıran o dehşeti izlemeye başlayalı ne kadar olmuştu? Bir yıldan fazla herhalde. Filistin Kurtuluş Ordusu'nu Lübnan topraklarından söküp atmak bahanesiyle İsrail tanklarının sınırı geçtiklerini duyduğunda Ralph hemen 'daha fazla toprak ele geçirme arzusu' diye tanımlamıştı olayı. Daha fazla toprak. İsraillilerin en eski düşleri. İsrail hükümetinin dilinden düşürmediği barış ve güvenlik sözcüklerini hep tersinden okur, böyle okunması gerektiğine inanırdı Ralph. Gerçekte güvensizliği ve çevrelerinde düşmanlar olmasını yeğlerdi İsrailliler. Hele o iki Filistin mülteci kampındaki katliam! Pis işlerini Lübnanlı Hristiyan Falanjistlere yaptırırken , o topraklarda sözde güvenliği sağlayan İsrail ordusu geride durmuş, o iki Filistin kampındaki katliamı -boğa güreşlerinde keyiften dört köşe olan İspanyollar gibi- sinsi bir keyifle izlemişti. Bütün bunların Amerika'nın desteği ve parasal yardımıyla yapılmış olması da ayrı bir dert kaynağıydı doğrusu. tüm bu kötülükler yetmiyormuş gibi, ABD sözde güvenliği sağlayacak barış koruma görevlileri adı altında Amerikan deniz piyadelerini üslendirmişti Beyrut'ta. Oysa bu davranışın Amerika'nın İsrail'in müttefiki ve parasal destekçisi olarak yorumlanmasına yol açacağı gerçeği apaçık ortadayken..."
Patricia Highsmith, Sokakta Bulundu, 1987
No comments:
Post a Comment