Sunday, December 16, 2007

Oyun/bozan


13-14 Aralik'ta Mimar Sinan Oditoryumu'nda ölümünün 30. yılı dolayısıyla bir Oğuz Atay sempozyumu düzenlenmiş. Gidenlerin anlattığı kadarıyla Atay'a hak ettiği saygıyı gösteren iyi bir sempozyum olmuş. Kadroda yok yok Jale Parla, Sibel Irzık, Fatih Özgüven, Murat Belge, Oğuz Demiralp, Elif Şafak, Selim İleri, Orhan Koçak. Orada olmayı ve sempozyumu takip etmeyi çok isterdim. "Tutunamayanlar"la geçirdiğim ruh daraltıcı, köşeye sıkıştırıcı, sorgulattırıcı ve zihin açıcı günlerin ayrı bir yeri var. Fatih Özgüven'in üzerine konuştuğu "Unutulan" hikayesini okuldayken İngilizceye çevirmeye çalışmıştım. Ahmet Hamdi Tanpınar, Yusuf Atılgan, Bilge Karasu, Oğuz Atay; şu memlekette birey olmaya, birey olarak hayatı algılamaya ve analiz etmeye ilişkin hem duygusal hem düşünsel bilinçaltı.

Umarım sempozyum kitabını bekletmeden çıkarırlar.

Fırat Yücel'in sempozyum notlarından kısa bir alıntı. Kendisine teşekkürlerimle:

"Selim Ileri'nin konusmasi ise cok ic aciticiydi. Kendisi zamaninda 70'lerde Oguz Atay'la iyi arkadasmis, seyrek bulusurlarmis ama cok yakin hissederlermis birbirlerine karsi. Neyse sonra 76'ya dogru Selim Ileri'ye bir gazeteden "edebiyat camiasi dedikodularini yazacagin bir kose verelim sana" demisler ve bu da para kazanmak icin kabul etmis. Simdiki magazin
yazilarinin falan ilk haliydi, yani bugunku dedikodu cilginligini ben baslattim, dedi, biraz da utanarak. Ama para kazanmam lazimdi... Neyse sonra bir gun Oguz Atay ve esini Bodrum'da goruyor ve Atay ona "Bodrum'un eskisi gibi olmadigindan, cok yozlastigindan vs." bahsediyor bi dost muhabbeti esnasinda. Selim Ileri kendi deyimiyle de baya igrenclik yapip kosesinde
Oguz Atay'in bu laflariyla dalga geciyor, onu yerden yere vuruyor, asagiliyor vs. Gercekten igrenc bir sey yaptim, dedi, ve bunun vicdan yukunu hicbir zaman uzerimden atamadim. Neyse sonra, Oguz Atay'in hasta oldugu, olecegi anlasiliyor ve Selim Ileri hatasini anliyor ve "Oguz Atay'a saygilar" adli bir yazi yaziyor bir gazeteye ve o yazida ozur diliyor. Oguz Atay yaziyi okuyor ve Selim Ileri'ye, bunlarin onemli olmadigini, onu affettigini belirten bir mektup yaziyor. Birkac hafta sonra da oluyor. Selim Ileri, sonradan Halit Refig kendisine Atay'in mektuplarini gosterdiginde, Atay'in bu yazidan ne kadar etkilenmis oldugunu, bunu ne kadar dert ettigini o mektuplarda goruyor ve iyice yikiliyor. "Sanki onu olume goturenlerden
biri de bendim". Sanki toplu bir gunah cikartma seansi gibiydi her sey, acayip bi sessizlik... En son su sozleri soyledi: "Yani boyle bir insandi, olum doseginde bile bir hiyari bagislayacak kadar buyuk bir insan". Sonra agladi ve salona baktigimda pek cok kisinin agliyor oldugunu gordum."

No comments: