Thursday, July 2, 2009

no bed of roses: nev york praydlarinda gorduklerimiz



evet cok eglenceliydi buyuk pride. yer gok gokkusagiydi. girgir, samata, gurultu; bol MJ, bol Whitney, bol Beyonce. birbirinden guzel kostumleriyle her renkten, her yastan translar kameralarin onunde poz vermekten bikmadi. kolombiyalisi, karayiplisi, endonezyalisi, israillisi new york'da yasayan farkli gruplarin LGBT efradi kendi numarasi kendi Dj'iyle gosteris yapti. gecis bariyerlerine "spank some love off" logolu buyuk spatulalarla tempo tutuldu. isliklar calindi, kopeklerin boynuna kadar gokkusakli bayraklar baglandi. ayi gruplari sov yapti, kulupler reklam yapti, aids aktivistleri doksanlarin acilarini hatirlatti, sokakta yasayan escinsel teenlerle calisan gruplar da oradaydi, hatta Riverside gibi liberal kiliseler bile gecis torenine katildi. tepetiklim dolu olan Christopher Street'te millet evinin penceresinden balkonundan sov yaparak eslik ediyordu.

"Stonewall was a riot, what we need is a Revolution" butun bu gorkem ve basdonduruculuk arasinda ESITLIK istiyoruz sloganlarinin altindaki endiseyi gosteriyordu. Kaliforniya'da esit evlilik hakki konusunda yasanan yenilgi her seyin o kadar da gulluk gulistanlik olmadigini hatirlatmis, Stuart Milk'in bianet soylesinde dedigi gibi. zira New York ve San Fransisco'nun guvenli alanlarindan cikildigi zaman buralarda da durum, goruyoruz, cok parlak degil. New York'da isin guzelligi farkli farkli communitylerin olmasi, farkli seslerin farkli yerlerde duyulabilmesi. barina gidebildigi surece elini tas altina sokmayanlarin yaninda, kazandigi haktan daha da fazlasini hakettigini bilen insanlarin da olmasi.

ote yandan ciddi bir money making machine olan Manhattan pride'dan bir onceki gun yapilan 17th Annual Dyke March'in havasi bambaskaydi. hatta bi gun once de hala bazi aktivist liderlerin katilmalarini istemedigi translarin kendi yuruyusu vardi, evet hala var boyleleri ben anlayamiyorum) cumartesi gunu 5. Cadde'nin kosesindeki Bryant Park'da Gertrude Stein heykelinin onunde toplanan gruplar Washington Square'in onen kadar yurudu. (bizim Dia ofisinin yarisi zaten oradaydi) gelenlerin hepsi, orada olmanin, gorunur olmanin ne kadar onemli oldugunun bilinciyle oradaydi. eski tufek lezbiyenlere ilk yuruyuslerinin hatiralarini anlattirdi kimileri. korkuyorduk hala dedi bir tanesi, bugunku gibi polisler yoktu bir kere ortalikta. cocuklariyla gelen ciftler de vardi, elinde kirbaci kelepcesiyle gelen ciftler de. her daim agresif olan lezbiyenler de vardi, samata yapmayi sevenler de.

cikan sonuc: beraber yurumek guzel, buyumek genislemek gerek. kazanilaninlarin mutluluguyla tembellesmemek gerek. hicbir zaman, hicbir yerde kolay olmuyor, olmayacak.

No comments: